VE ALANLARDA, MEYDANLARDAYIZ…
Kalperenler ilk defa sahaya 17.12.2016 cumartesi günü, kurucu banimiz sevgili Oktan KELEŞ sultanımızın önerisi ve yönetim kurulu kararı ile meydanlara inmiştir.
Bu davranış artık biz kalperenler için ne ilk, ne de son olacaktır.
Ülkemizde, son olarak İstanbul da polisimize gerçekleştirilen hain saldırıdan dolayı böyle bir karar almıştık.
Ne yazık ki aynı gün Kayseri de bu sefer askerlerimize yönelik bir saldırı oldu.
KalpOder olarak yasal çerçevede her türlü haklarımızı kullanarak Türk milletinin, Türk devletinin, Türk ordusunun ve emniyet güçlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için meydana indik.
Fotoğraflar :
Bundan sonra da her daim TÜRK ile ilgili her olayda taraf ve müdahil olduğumuzu buradan açıkça deklare ediyoruz.
17 Aralık’tan önce ilk işimiz gerekli yasal izinleri almak oldu. Kaymakamlık ve ilçe emniyetinin olurundan sonra bir tertip heyeti oluşturarak sitemizden, sosyal ağlardan ve telefonlar ile duyurularımızı yaptık. Bu haberi duyan tüm koldaşlarımız her türlü maddi, manevi desteklerini esirgemeden yanımızda oldular. Sağ olsunlar, var olsunlar…
Uzaklarda olan kardeşlerimiz gelememelerinin üzüntülerini bildirip, bizlere dualarıyla destek oldular. Teşekkür ediyoruz.
Bir kısım koldaşlarımız maddi destekleriyle işimizi kolaylaştırıp gerekli teçhizatı hep beraber oluşturduk.
Anadolu’nun değişik bölgelerinden Darıca’ya gelerek bizimle beraber kolkola yürüyüp tarafını gösterdiler. Müteşekkiriz.
Tören günü saat 10:00 gibi koldaşlarımız gelmeye başladı ve saat 14:00 gibi Oktan KELEŞ sultanımızın katılımıyla son kontrolleri yaparak hazırlandık. Görevlendirilen koldaşlarımız görevlerinin başına geçerek emniyet güçlerimizin nezaretinde yürüyüş düzenini aldık. En ön sırada şanlı bayrağımızı, arkasında ocak flamamızı, ardından sultanımız ve başkanımız ile beraber yönetimimiz ve onur kurulumuz sıralandılar.
Bayrağını eline alan koldaşlarımız dörderli kol halinde sıralanarak bayraklarımız ve sloganlarımız ile beraber ocağımızın önünden hareket ettik.
Darıcanın kalbinde “Polis, asker el ele, hainler nerede” “Vatan sana canım feda” “Ne mutlu Türküm diyene” “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları ile beraber yola çıktık.
Darıca içinden halkın alkışları ve katılımları ile beraber ilçe emniyet müdürlüğü önüne gittik. Bizleri ilçe emniyet müdürümüz ve polis kardeşlerimiz karşıladı.
Bir dakikalık saygı duruşu, istiklal marşının okunması ile beraber emniyet müdürümüze çiçek sunarak, taziyelerimizi sunduk.
Başkanımızın konuşması hepimizi duygulandırdı. Konuşmada Türk devletinin her daim emrinde, yanında olduğumuzu belirttik. Emniyet personelimiz duygulanarak bizlere teşekkür ettiler. Konuşmalar esnasın da yine güzel, duygulu sloganlar ile yine aynı geldiğimiz gibi vakurla, gururla cadde ve sokaklardan halkın içinden aynı tertip ve nizamla ocağımıza döndük.
Bu programa katılan başta Oktan KELEŞ sultanım olmak üzere, değerli başkanımız Yener DURSUN beye, yönetimimize, uzak – yakın demeden gelip katılan koldaşlarımıza, gelemeyip dua ve desteğini bizden esirgemeyen koldaşlarımıza, Darıca halkına ve Darıca ilçe emniyet müdürüne ve emniyet kuvvetlerimize teşekkür ediyorum.
Bu program bize şunu göstermiştir ki, artık meydanlardayız. Ve kesinlikle son olmayacaktır.
PROGRAM SONRASI OCAK…
Miting ve taziye ziyaretimizden sonra ocağımızda hep beraber toplandık. Yeni gelen koldaşları ile tanışıp, uzaktan gelenler ile hal hatır faslından sonra akşam yemeğini birlikte duamızı ederek yedik. Ocak’ta yemek her zaman bereketli ve lezzetli oluyor.
Buradaki lezzet, kardeşlerin, bir birini çıkarsız sevenlerin. Bir davası, ülküsü olanların samimiyetinden kaynaklanıyordu.
İki hafta program yapmadan birbirimizi görmemiştik. Sanki çok uzaklardan uzun zamandır görüşmemiş gibi duygular ile birbirimize sarıldık.
Aynı gün Belçika’dan koldaşımız Kalperenler adına Nijer de bir su kuyusu açtırmış resimlerini bizimle paylaştı.
Sevindik. Dualar ettik. Artık dünyanın her yerinde ülkemizin değişik yerlerinde değişik faaliyetlerle kalperenler ismi daha fazla duyulacaktır.
Daha sonra sevgili hocamız Doç.Dr. Turgay SEBZECİOĞLU, bizlere “Dil” üzerine bir sunum yaptı. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz.
Ondan sonra öğrenci koldaşımız Harun AYDIN, “Su üzerinde tarım” ile ilgili güzel bir sunum yaptı. Ona da teşekkür ediyoruz.
Kalperen ocağı güzel bir okul. Her konuda söyleyecek sözü olan, nitelikle, başarılı, ülkesine ve insanlığa katkı yapacak faydalı uğraşların insanları…
Soran, sorgulayan, cevap arayan, çözüm üreten güzel insanlar. Ocağı gördüğüm her zaman ülkem için umudum artıyor.
Bizi bir araya toplayan, güzele, hayra ve faydalıya yönelten sevgili Oktan KELEŞ sultanıma tekrar teşekkür ediyor. Ellerinden öpüyorum.
Sunumların ardından çok güzel bir sohbet ile gönüllerimiz meşk ile doldu. Bu arada hediye çekilişlerimiz oldu.
Yine ben hile yapmışım… Benim adımı tam on kez yazıp hediye kutusuna koymuşlar. Birde ben yazdım etti mi on bir. Al başına iş.Lakin çekilişte hakikatten bana hediye çıktı. Ben başıma gelecekleri bilmeden hediyemi bir başka koldaşıma devrettim. Bilmeden oyun bozmuşum.
Ama çıkan yazının benim olmadığını anladım. Her an bir daha çıkabilir bu yazı benim değil dedim. Gülüştük.
Çekiliş bitti sultanım sayın dedi kaç tane var bakalım dedi. Metin ağabey saydı. “Vicdansız bu ne on bir tane isim mi olur?” dedi.
“Ben, kader kurbanıyım. Ama üzüldüm on bir isme bir hediyemi çıkar? Dedim.” Gülme krizine girdik.
Oysa bu daha başlangıçmış Serkan pilot Hindistan’dan bana bir Buda heykeli hediye getirmiş. Ben açınca şöyle dedim: “Buda mı başımıza gelecekti?”
Ardından bu heykel üzerinden espriler aldı başını gittii…
Derken sabah oldu. Her zamanki sabah programları ile beraber; sabah namazı, zikir, kahvaltı ile beraber uzaktan gelen koldaşlarımız yolculuk saati yaklaşanlar sıra ile yolculayıp muhabbet etmeye devam ettik.
Bu arada yeni bir “Rezalet meydanı” videomuzu çektik. İzlemenizi tavsiye ederim. Bu videolarda aslında ülkemizde ki bazı konuları hiciv ettiğimizi bilmelisiniz. Bazen bu videoları gerçek sananlar varmış! Amacımız bazı konulara dikkat çekmektir.
Yine pazar akşam oluyordu ve bizleri ayrılığın burukluğu sarıyordu. Birbirimizden ayrılmak her zaman çok zor oluyordu ve her seferinde daha bir zor oluyor.
Bu haftanın tartışılmaz yıldızı bana göre İzmir’den gelen Zübeyir AYDIN koldaşımızdı. Ayrıca her zaman ki gibi emekleri ile bizlere hizmet eden Murat, İzzet, Melih, Serdar, Serkan ve tüm gençlerimize başta başkanım ve yönetimimize çok teşekkür ediyorum. İYİ ki varsınız. ALLAH C.C. razı olsun.
Pimapenlerin yapımında maddi manevi emeği geçen herkese ayrıca teşekkürler…. Gelen tüm koldaşlarımıza, gönülleriyle bizimle olan, gelemeyen koldaşlarımıza ve bizi birleyen sultanıma çok çok çok teşekkürler…
ALLAH C.C. birliğimizi bozmasın.. (ALLAH ALLAH…)
Bekir ÖZTÜRK
(17/18 ARALIK 2016)