Yorum yapılmamış

Oktan Keleş [Kurucu Banimiz]

TIME Dergisi’ne Kapak Olmak

“Ne kadar bilirsen bil, anlatabildiklerin, karşındakinin anlayabileceği kadardır” demiş Mevlana. Anlamamakta direnenlere bir diyeceğim yok ama işin bir yönü de bildiklerimi -izin verilmediği için- anlatamam.

Oktan Keleş’i ve On Altı Yıldız’ı dışarıdan tanıyanlar veya sözlüklerden anlamaya/tanımaya çalışanların ahkâm kesmeleri bazen dayanılmaz bazen de komik oluyor.

Oktan Keleş ne yapmıştır:

Müslüman camianın genellikle düşünme/tefekkür diye bir derdi yok. Adeta düşünme planlı bir şekilde yok edilmiş. Oysa Kur’an’da düşünmeyi,  tefekkürü ve aklı kullanmaya teşvik eden o kadar çok ayet var ki?

Bu konudaki Ayet ve surelerini bir kısmını  altta veriyorum.*

Ayetlerde sık sık şu uyarı ile karşılaşırız:

-Siz hiç düşünmüyor musunuz?

-Düşünesiniz diye Allah size bunları emretti.

-Allah düşünüp anlayasınız diye size âyetlerini böyle açıklar.

-Hâlâ akıl edip düşünmez misiniz?

-Düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar.

….

Birçok Ayet   ile Cenab-ı Allah bize düşünmemizi emrediyor. Müslümanlar ne yapıyor:  Kıl namazını, tut orucunu, başka bir şeye karışma. Kardeşim, onlar zaten asgaride yapman gereken şeyler. Sen üzerine neler koyuyorsun? Resulullah(Sav): (Kul nâfilelerle bana durmadan yaklaşır.)  buyurmuştu. Sen ne yapıyorsun?

Müslümanlar düşünmesinler diye her şey yapılmış. Adeta düşünmeleri istenmiyor.

Düşününce ne olur?

Düşününce:

-Allah’ın Kur’an’da ne dediğini daha iyi anlarsın.

-Din tüccarlarının seni kandırmalarına izin vermezsin.

-Bildiklerin ile amel edersen, bilmediklerin öğretilir.

-Kura’nın; manalarının, manalarının, manalarının kapıları açılır.

-Kura’nın bir ayetini başka bir ayetin tefsir ettiğini öğrenirsin.

-“Hoca, böyle diyorsun, yapıyorsun amma Kur’an’da şöyle diyor,” diye soru sorarsın.

-Hurafeler ile gerçeği ayırırsın.

Örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Sen akıl eder, düşünür, tefekkür edersen  yanlışları görürüsün. Akılla geldiğin yerde, gönlün de dolmaya başlar.

Bunları niye anlattım?

Oktan Keleş’in diğer  bütün ifşalarını, belgelerlerini, ilk defa  açıklanan bilgilerini, dünya tarihini değiştiren belgeli araştırmalarını bir yana koyalım, hiçbir şey yapmadıysa insanlara tefekkürün ne kadar önemli olduğunu ve tefekkür yollarını gösterdi. Allah’a şükür ki artık tefekkür denizine yelken açmış nice KALPEREN var.

Şimdi yukarda Oktan Keleş’i sözlüklerden tanımaya çalışanların yazdıklarını okuyunca şaşırıyorum. Ben bunca yıl yanındayım, bazı olayların bizzat şahidiyim. Bildiklerimi anlatsam, kimin aklı alacak? Adam masa başında ahkam kesiyor; bıyığı şöyle, anlattığı şöyle… Hadi oradan? Oktan Keleş pek çok kez ölümle burun buruna gelmiş, öldürülmeye çalışılmış, bilip bilmediğiniz nice olayın bizzat içinde olan biri. Öyle klavye kahramanı değil. Kıbrıs Gazi’si Cevat Amca azcık bir şeyler söyledi, anlarsanız.

NASA Oktan Keleş’in makalelerini takip ediyor ve ABD’ye davet ediyor.(Yazışmaları bizzat ben yaptım.) Niye? “Ay ile ilgili Türkiye’den şimdiye kadar tek makale seninki, bize bunu anlatır mısın, diyorlar?” Bizden kim farkında. Kim farkında Singularity tehlikesinin. Türkiye daha bu kavramları bilmiyor? Yecüc ve Mecüc devrine geçiş başlıyor kim farkında? Sin insanı oluşturuluyor kim farkında?

Oktan Keleş’i fazla deşifre de etmek istemiyorum ama Gazi Paşa’nın  o sözü şimdi daha anlamlı: Bir Türk Dünyaya bedeldir.

Bazıları bu sözle kendilerince dalga geçtiler. Ama öyle insanlar var ki, evet dünyaya bedeldir.

Oktan Keleş’in anlattıkları; geçmişin, günümüzün ve geleceğin bilgileri ile dolu. Bunu da hep söylediğimiz gibi gelişmiş Batı biliyor. O yüzden Oktan Keleş’e davet üstüne davet geliyor. Kolay değil tarihe damga vurmak.

NASA’dakiler eminim Oktan Keleş ile ilgili alaycı ifadelere ve mesafeli yaklaşımlara  bir yerleri ile gülüyorlardır.

Oktan Keleş bizim için, Devlet için, Millet için önemlidir, o kadar.

Oktan Keleş’ten; Devlet aleyhinde, millet aleyhinde, din aleyhinde tek bir söz duyamazsınız.

Bizler böyle insanlarımız olduğu için çok şanslıyız.

Oktan Keleş ilimler sahibi biri. Üstad Necip Fazıl’ın:  Gençliğe Hitabe şiirindeki:  “Zaman bendedir ve mekân bana emanettir! sözünün yaşayan muhatabı…

Kitapları yeni bir çağın habercisi.  Anlattıkları başka diyarların sözleri…

Şimdi Kalperen Ocakları Derneği’ni kurdu. Elbette orada olacağız.

Kalperenlere de küçük bir sır.

Yeni “sırlar kahvesi” Kalperen Ocağı’dır Allahu Alem.

Amak’ı Hayal’i yaşayan birçok Kalperen var Allah’a şükür…

Oktan Keleş ağabeyimle ilk tanıştığımda, “gün gelecek bizi milyonlar tanıyacak, bilecek” demişti.

“Nasıl olur daha yüz kişi bile tanımıyor” demiştim. “Bekle” demişti.

Evet sadece Kulbak Bilge yazı dizisi sitemizde milyonlarca okuyucuya ulaştı.(Toplamda bugün itibarı ile 4.733.141) Dahası da var. Bizim için çok önemli değil ama Batıyı referans  alanlara şunu da şimdiden söyleyim ki kayda geçsin:

Bir gün gelecek -Allah’ın izni ile- Oktan Keleş’in çalışmaları, Kalperenler TİME DERGİSİ’ne kapak olacak.

Siz sözlüklerde oynayın. Sağdan soldan, kulaktan dolma bilgilerle bu çağın “güzel insanını” tanıyamazsınız. Gün gelir belki de dersiniz “Hey koca  Oktan Keleş “bir nargilenin” arkasına gizlendin de seni kimse tanıyamadı.”

Bu biraz da nasip meselesi.

Gün gelecek eleştirenlerin hepsi helallik isteyecek.

Şimdiden kıymetini bilseniz…

Erol Elmas

buulkem@gmail.com

Twiter:@emiryildizdan

Tags: Oktan Keleş

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.